ilim, irfan, ilim sitesi, ilim ve irfan sitesi, temel esaslar, islam esasları, itikad bilgileri, temel itikat bilgileri, iman esasları, namaz, oruç, hac, zekat, umre, abdest, ezan

Allah-u Zülcelâl'e İman

ALLAH-U ZÜLCELÂL'E İMAN

Allah-u Zülcelâl bütün kemal sıfatlarla muttasıftır. Hiçbir kusurlu sıfat O'nun hakkında düşünülemez. O, bizim düşünebileceğimiz her şeyden yücedir. 

Her şeyin yaratıcısı O'dur. Zatında bir olduğu gibi sıfatlarında da birdir. Ezelidir. Hiçbir şey yokken O var idi. Ne isim ne de sıfatlarında sonradan meydana gelme diye bir şey yoktur. 

O, her şeyi ilmi ile bilir. İlmi ise ezeli bir sıfatıdır. Kudreti ile Kâdir'dir. Kudret sıfatı ise ezelidir. Yaratması ile Hâlik'tir. Yaratma ise ezeli bir sıfattır. O, fiili ile fâil, fiil sıfatı ise ezelidir.

Bütün fiiller mahlûktır. Allah-u Zülcelâl'in fiili ise mahluk değildir. O'nun sıfatları ne hadis (sonradan olma) ne de mahlûktur. O'nun hiçbir sıfatı, yaratılmışların sıfatına benzemez.

O'nun bilmesi bizim bilmemize, O'nun kudreti bizim kudretimize, O'nun görmesi bizim görmemize, O'nun işitmesi bizim işitmemize, O'nun konuşması bizim konuşmamıza benzemez. 

O'nun rızazı, gazabı, kelamı ve bütün sıfatları, alet, harf, keyfiyet ve ses gibi şeylerden münezzehtir. Bizim sıfatlarımız hadistir. Yani; alet, harf,  keygiyet, hal ve ses gibi şeylerden meydana gelir. 

Allah-u Zülcelâl ebedidir. Varlığı sonsuzdur. O, kendisini kendisinin övdüğü ve bildiği gibidir. 

Allah-u Zülcelâl'in Sıfatları
A) Allah-u Zülcelâl'in (Zâtî) 
Sadece Allah-u Teâla'nın zatına mahsus olan, yarattıklarından herhangi birine verilmesi caiz ve mümkün olmayan sıfatlardır.
  1. Vücûd: Allah'ın var olması demektir. O'nun var olması hiçbir şeye muhtaç değildir, her şeyin varlığı O'nun sayesindedir. Yaratılmış her şey Allah'ın varlığına bir şahittir. O'nun varlığı; yaratılmışların varlık türünden değil, Mutlak Varlık'tır. "Gökleri ve yeri yaratan Allah akkında şüphe mi var? Hâlbuki O, sizin günahlarınızdan bir kısmını bağışlamak ve sizi muayyen bir vakte kadar yaşatmak için sizi (hak dine) çağırıyor." (İbrahim; 10)
  2. Kıdem: Ezelî olması, yani başlangıcı olmaması demektir. Allah-u Zülcelâl sonradan olmamıştır, varlığının başlangıcı yoktur. Geçmişe doğru ne kadar gidilirse gidilsin, Allah-u Zülcelâl'in var olmadığı bir an düşünülemez. "O, (başlangıcı olmayan bütün varlıklardan evvel mevcut olarak gelen) evveldir ve (sonu olömayan, her şey helak olduktan sonra devam edecek) ahirdir. Zahirdir., batındır. O her şeyi bilendir." (Hadid; 3) 
  3. Beka: EbedÎ olması, yani sonu olmamasıdır. Sonu olana fani, sonu olmayana baki denir. Allah-u Zülcelâl bakîdir, ebedidir; varlığının sonu asla yoktur. Beka'nın zıddı olan yok olma, Allah-u Zülcelâl için muhaldir, asla düşünülemez. "Yeryüzünde bulunan her şey fânîdir, gelip geçici, yok olucudur. Ancak Yüce ve Cömert olan Rabb'imizin varlığı bâkidir, son bulmaz." (Rahman; 26-27) 
  4. Muhalefetün Lil-havadis: Yarattığı hiçbir şeye benzemez. Hayalle tasavvur edilemez. Hatırlara ne gelirse gelsin, Allah-u Zülcelâl ondan başkadır. "Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir." (Şûra; 11) 
  5. Kıyam bi Zatihi: Allah-u Zülcelâl'in ezeli ve ebedi olan varlığı, kendi zatı ile kaimdir. Asla başkasından değil, maşkasına dayanmaya muhtaç değildir. "Allah, Ondan başka ilah olmayan diri ve her an yaratıklarını gözetip duran, hiçbir şeye muhtaç olmayandır." (Âl-i İmran; 2)
  6. Vahdaniyyet: Allah-u Zülcelâl'in zat ve sıfatlarında tek (bir) olmasıdır. Bu sıfat da Allah-u Zülcelâl'e mahsustur. Ortaktan ve benzerinden münezzehtir. "De ki; O Allah bir tektir. O Samed'dir. (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) Doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O'na denk değildir." (İhlas; 1-4) 
B) Allah-u Zülcelâl'in Subûti Sıfatları
Benzeri diğer varlıklarda da bulunan, fakat Allah-u Teâlâ'da mükemmel ve sonsuz olarak bulunan özelliklerdir. 
  1. Hayat: Allah-u Zülcelâl'in 'hayy', diri olmasıdır. Allah-u Zülcelâl'in hayat sahibi olması, bizim hayat sahibi olmamıza benzemez. Onun hayat sıfatı sonradan olmuş değildir ve hiçbir şeye muhtaç değildir. Hayatı; ölüm, uyku, baygınlık ve benzeri noksanlıklardan münezzeh, kâmil manada hayattır. "Ölümsüz, diri olan Allah'a güven, Onu överek tesbih et." (Furkan; 58) 
  2. İlim: Allah-u Zülcelâl'in her şeyi bilmesidir. Allah'ın ilim sıfatı, bizim bilmemiz gibi sebeplere bağlı değildir. İlmi bütün her şeyi, zaman ve mekân bakımından kuşattığı için geçmişi de geleceği de noksansız bilir. Allah-u Zülcelâl'in sıfatı ezelidir, sonradan var olmamıştır. Ondan bir şeyi gizlemek mümkün değildir. Allah-u Zülcelâl hakkında cehalet, gaflet ve unutkanlık düşünülemez. "İçinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde olanları da yerde olanları da bilir. Allah'ın gücü her şeye yeter." (Âl-i İmran; 23)
  3. İrade: Allah'ın her şeyi kendi dilemesiyle yaratması ve hükmetmesidir. Allah-u Zülcelâl'in dilediği olur, dilemediği olmaz. Allah-u Zülcelâl'in dilemediği bir şeyi zorla yaptırabilecek hiçbir kuvvet yoktur. O'nun iiradesi olmadan hiçbir şey meydana gelmez. Ve O, ne isterse yapar. "Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece 'ol' demektir ve o hemen oluverir." (Nahl; 40)
  4. Kudret:  Allah-u Zülcelâl'in dilediği her şeyi yapmaya kadir olması, gücünün yetmesidir. Allah-u Zülcelâl'in gücü mutlaktır, bizim gücümüz gibi vasıtalara bağlı ve sınırlı değildir. Allah-u Zülcelâl'in kudreti kendindendir ve hiçbir şey O'nu aciz bırakamaz. O'nun kudreti karşısında; kolay ve zor kelimelerinden söz edilemez. Allah-u Zülcelâl'in kudreti sayılamayacak kadar çok şeyi aynı anda, müükemmel yapmaya yeter. Bir işi yaoarken kudretinden bir parça o iş için bölünmez, dağılmaz. O, sadece "Ol" diye emrederi. İstediği her ne ise O'nun olmasını istediği zaman geldiğinde oluverir. "Şüphe yok ki Allah her şeyi yapmaya, her şeye güç yetirmeye kadirdir." (Bakara; 20)
  5. Semi': Allah-u Zülcelâl'in her şeyi işitmesidir. Allah-u Zülcelâl'in işitmesi, vasıtalara muhtaç değildir ve işitmesine uzaklık, yakınlık, gizlilik ve açıklık fark meydana getirmez. O, en gizli yakarışları, dilden dökülen fısıltıları dahi işitir. Allah-u Zülcelâl'in bir şeyi işitmesi başka bir şeyi işitmesine mani değildir. "Şüphe yok ki Allah işitendir, bilendir." (Bakara; 181) 
  6. Basar: Allah-u Zülcelâl'in her şeyi görmesidir. Allah-u Zülcelâl, görmek için hiçbir uzva, ışığa ihtiyaç duymaz ve uzaklık, yakınlık, büyüklük küçüklük, maddi olmak, manevi olmak, O'nun görmesine mani teşkil etmez. Allah-u Zülcelâl'in bir şeyi görmesi başka bir şeyi görmesine de mani değildir. "Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. Allah yaptıklarınızı görendir." (Hucurat; 18) 
  7. Kelâm: Allah-u Zülcelâl'in sese ve harfe muhtaç olmaksızın konuşmasıdır. Allah-u Zülcelâl Zâtî ve Kudsî olan kelamı ile konuşur. Allah'ın kelamı, bizim konuşmamız gibi aletlere, uzuvlara ve harflere muhtaç değildir. Allah-u Zülcelâl ezeli kelam sıfatıyla kullarına dilediği surette konuşabilir. "Musa, tayin ettiğimiz bir vakitte bizime buluşmaya gelip de Rabb'i onunla konuşunca..." (A'raf; 143)
  8. Tekvin: Allah-u Zülcelâl'in istediğini dilediği şekilde yaratmasıdır. Allah-u Zülcelâl yaptıklarını fiil sıfatı ile yapar. Bu stafların hepsi tekvin sıfatının manası içine girmektedir. "Allah önce mahlûkatı yaratır, ölümden sonra onu tekrar diriltir. Sonunda O'na döneceksiniz." (Rûm; 11) 
Kaynak: Temel Esaslar Kitabı
Müellif: Seyda Muhammed Konyevi (k.s) Hazretleri











 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol